Tarih: 07.04.2018 23:43

İstanbul?un en renkli festivali göz kamaştırıyor

Facebook Twitter Linked-in

Baharın en büyük müjdecisidir çiçekler? Sarısıyla, kırmızısıylı, moruyla hem şehri süsler hem de gönülleri. Doğayı güzelleştirirken trafiğin gürültüsünü ve lokal rüzgarları da azaltan çiçekler, baharın gelmesi ile İstanbul?un tabiatını da süslemeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Göztepe 60. Yıl Parkı?nda kapısını çaldığımız İBB Anadolu Yakası Park ve Bahçeler Müdürü Hülya Demirkol ?2004 yılında 30 milyon metre kare olan yeşil alan, şu an ortalama 60 milyon metre kareye yükseldi. Bu ölçekte yeşil alana sahip olarak da birçok Avrupa ülkesini solladık? diyor. Demirkol, yaptıkları işlerin sadece çim ve çiçek dikmekten ibaret olmadığının da altını çiziyor.

Peyzaj olarak daha ziyade kent kültürünü, kent peyzajını uygulamaya çalıştıklarından bahseden Hülya Demirkol, İstanbul peyzajında her yıl ciddi anlamda değişiklikler olduğundan bahsediyor: Kentin bu beton görüntüsünü bir nebze olsun yumuşatma amaçlı duvar bahçe, aydınlatma direklerine takılan modüler saksılar, güvenlik, tarihi ağaçları korumaya yönelik projeler, insanların spor yapabilecekleri kullanılabilir parklar? Tüm bu işleri yaparken de planlama ekibimizle çalışıyoruz. Ekip önce ortamın yapısını keşfediyor; eğim, yükseklik ve yön durumuna göre projeler çiziyor. Bu projeler doğrultusunda uygulamalara başlıyoruz. Şu an yurt içi ve yurt dışından gelen heyetler görsel ve teknik olarak bizden destek alıyor. Birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Herkesin gıpta ile baktığı Paris?i bile peyzaj anlamında geçtik.

Her bitkiyi her bölgeye ekemediklerinden bahseden Demirkol, ?Çalışmaya başlamadan önce insanlarımızın bulunduğu bölgedeki ihtiyaçlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Bir ana yola yapılan uygulama ile parka yapılan uygulama aynı olmuyor. Açık alanlarda soğuğu seven bitkiler, kapalı alanlarda ise sıcağı seven bitkileri kullanabiliyoruz. Alanın yüksekliği ve yönü, konumu, insan geçişi çok önemli. Tem?in sağ ve sol tarafına farklı türleri ekmek zorundasınız. Çünkü rüzgârı, yüksekliği çok fark ediyor. Kâğıt üzerinde proje çizmeyle, saha da çalışmak çok farklı. Mesela erguvan ve manolyadan Boğaz?a yakın yerlerde daha iyi verim alınıyor. Bütün İstanbul bizim için çok önemli. Herkese ulaşmak adına olabildiğince her yere çiçek dikmeye çalışıyoruz.

Duvar bahçelerin, estetik görüntünün dışında trafiğin gürültüsünü ve lokal rüzgarı azalttığından bahseden Demirkol, ekolojik dengeyi sağlayarak temiz hava salınımını arttıran bu çiçekleri yılda iki kez değiştirdiklerini söylüyor: Bir yazlık bir de kışlık olmak üzere yılda iki kez çiçek ekimi yapıyoruz. Ekim?de kışlık, Mayıs ayında ise yazlık çiçekleri ekiyoruz. Bunların yanında sardunya gibi çok yıllıkları da dikmeye çalışıyoruz. Menekşe, çuha, portakal nergisi, papatya cinsi bellis, süs lahanası daha çok kullandığımız kışlık çiçekler. Yazın ise begonya başta olmak üzere, sardunya, Medine çiçeği, bir yerde su görüntüsü vermek istiyorsak vapur dumanını kullanıyoruz. Cam güzeli de sıklıkla kullandığımız gölgeyi çok seven çiçekler arasında. Yakışmayan renkleri asla yan yana getirmek istemiyoruz. İstanbul?un çiçeği olacak, istediğimiz renk skalasına dahil olacak, kent peyzajına uygunluğu da değerlendirilerek renk peyzajını seçiyoruz.

VATANDAŞ ÇİÇEK GÖRMEK İSTİYOR

Vatandaşın bahçelerde ya da yol kenarlarında gördüğü çiçekleri alma isteğinin geçtiğimiz yıllara göre çok azaldığını söyleyen Demirkol, ?1997 yılından 2007 yılına kadar diktiğimiz çiçeklerin neredeyse yarısı gidiyordu. Vatandaş tabii alışkın olmadığı için alıp kendi evlerine götürüyorlardı. Çiçeklerin dışında sökebildikleri küçük ağaçları dahi alıp götürüyorlardı. Şimdi de yok değil. Ama azaldığını söyleyebilirim. Vatandaş artık tüm bu güzellikleri yerinde görmek istiyor. Hatta geçen gün Beyaz Masa?ya Göztepe Parkı ile ilgili, ?Neden burada çok fazla çiçek yok, sadece yeşil görüyorum? diye şikayette bulunmuş. Artık böyle bir duruma gelmiş olduk? sözlerini ekliyor.

BELİRLİ BÖLGELER DIŞINDA HER YERDE MANGAL YAKILABİLİR

Kendilerine gelen en büyük şikayetlerden birinin de mangal konusu olduğuna değinen Demirkol, ?Yarısı mangal yapmak yarısı da mangal kokusundan uzaklaşmak istiyor. Kimi daha çok çiçek görmek isterken kimisi de ?Bizim paralarımızla çiçek ekmeyin? diyor. Sahil parklarında isteyen istediği gibi mangal yapabiliyor. Bu durum o bölgede yaşayan insanları rahatsız edebiliyor. Bir kısım yerlerde yasaklayarak bazı yerlerde serbest bırakarak her iki tarafı da memnun etmeye çalışıyoruz?diye konuşuyor.

DÜNYANIN EN BÜYÜK LALE HALISI SULTANAHMET?TE

İstanbul?un bahçeleri, meydanları ve caddeleri, dikilen 30 milyon lalenin göz alıcı güzelliğiyle taçlanıyor. İBB, 13. İstanbul Lale Festivali kapsamında, bu yıl da şehri baştan ayağa laleyle bezedi. Gülhane Parkı, Yıldız Korusu, Zeytinburnu Soğanlı Bitkiler Parkı, Beykoz Korusu?nda gerçekleşecek festivalde Emirgan Korusu ile Göztepe 60. Yıl Parkı?nda renkli etkinlikler de olacak. 11 Nisan?da Sultanahmet Meydanı?nda dördüncü kez İstanbullularla buluşacak lale halısı ise toplam 1.734 metrekare olacak ve halıyı oluşturabilmek için 565 bin lale kullanılacak.

ÇİÇEĞİ ÇOK SULAMAYIN?

?Bahar ayları saksı değiştirmenin tam zamanı. Ancak genelde bilinmediği için iki üç boy büyük saksıya aktarma yapılıyor. Sadece bir boy büyüğüne geçiş yapılmalı. Bazen hava almasını engelleyecek, evde bulunan bir kâsenin içine ekim yapılıyor. Bu durum çiçeğin ölmesine neden olur. Alttan hava alabilecek bir kap olmalı. Çiçeği çok sulamak da iyi değildir. Bu konuda da insanlar genelde yanlış fikre kapılıyor. Mümkün mertebe ışığa yakın yerlerde tutulmalı. Bu mevsimde hangi çiçekler olabilir diye sorarsanız da yavaş yavaş sardunya dikilmeye başlanabilir. Bakımı da kolay olan sardunya solduktan sonra hiç dokunmayın, bir sonraki yıl yine yanı şekilde çiçek açacaktır.?

GÜVENLİ VE AKILLI PARKLAR HAYATA GEÇİYOR

İşlerinin sadece çiçek dikmek ve peyzaj düzenlemek olmadığını söyleyen Demirkol, bu anlamda çok yönlü düşündüklerini dile getiriyor: Parkların tarihi ve doğal yapısını koruyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak hayata geçirdiğimiz bir proje var. Engelli vatandaşlarımız için erişilebilir güvenli parklar yaparak, bu parklarında sürekli güvenliğini sağlıyoruz. Akıllı Parklar yapmaya başladık. Atık suları dönüştürüp, sulama suyu olarak kullanıyoruz. İleride olur da su kaynaklarımız yok olmaya başarsa, o tür atık suları İSKİ?yle birlikte dönüştürmeye başladık. Bu sene Maltepe?den Pendik?e kadar tüm sahili bu dönüştürülebilir su ile sulayacağız. Mor Şebeke Suyu?nun alt yapısı hazır, yakın bir süre içinde kullanılmaya başlanacak. Bir sipringte sıkıntı olduğu zaman, onunla alakalı yetkili kişilere mesaj gidiyor. Aydınlatma ve sulama sistemlerine o anda müdahale edilebiliyor. Akıllı Parklar?ın en büyük özelliği bunlar. Akıllı Parklar?ı zaman içerisinde İstanbul?un birçok bölgesinde görebileceksiniz. Güneş enerjisinden faydalanarak şarj edilebilir spor bisiklet projesi de var. Hiçbir elektrik kaynağı olmayan bu bisikletleri birçok parkta görmek mümkün. Enerjisinden yararlanarak telefonunuzu da şarj edebilirsiniz. Yine güneş enerjisi ile çalışan banklar da var. Bu banklarda da güneşten korunurken telefonunuzu da şarj edebiliyorsunuz. Fitness uygulaması hemen hemen her parkta uygulanmaya başladı. Vatandaşlardan güzel tepkiler ve istekler alıyoruz.

 

Star




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —