Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörlük Konferans Salonunda düzenlenen "28 Şubat bin yılın sonu bin yılın başı" konulu panelde konuşan Şentop, 28 Şubat`ın TSK içerisinde oluşturulan bir çete tarafından yapıldığını anlattı.
28 Şubat dönemini bir akademisyen olarak yaşadığını anlatan Şentop, "28 Şubat`ın yıl dönümlerinde yapılan bu toplantıların tarihi yeniden öğretme gibi imkan verdiğini söyleyebilirim. 28 Şubat davasının bu hafta da duruşmaları olacak. Dünyanın her tarafında darbeler başarılı olurlarsa kendilerine göre bir sistem kuruyorlar. Belli bir dönem için `kahraman` olarak addediliyorlar. Ama başarısız olduklarında yaptıkları bütün eylemleri inkar etme yolunu seçiyorlar. Şu an 15 Temmuz yargılamaları yapılıyor. O süreç içinde bulunan, meclisi, külliyeyi bombalayan pilotlar bile yaptıkları işin bir tatbikat olduğunu darbeden haberlerini olmadığını, hiç duymadıklarını, basından öğrendiklerini söylüyorlar" diye konuştu.
Türkiye`de darbe tarihinin 27 Mayıs 1960 ile başladığını aktaran Şentop, 1961 Anayasası ile de darbenin kurumsallaşmasının sağladığını ifade etti.
28 Şubatçıların o dönemde ağırlıklı olarak üç mesele üzerinde yoğunlaştıklarını aktaran Şentop, şunları kaydetti:
"28 Şubatçıların ağırlıklı olarak ele aldığı 3 mesele vardı. 28 Şubat döneminde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bulunan bir çete vardı. Bu çetenin üç emeli vardı. Birincisi Kuran kursuna gidecek öğrencilerin ortaokulu bitirdikten sonra gitmesi, imam hatiplerin orta kısmının kapatılması, başörtülü öğrencilerin üniversitelere gitmesini engellemek. Davaları buydu. 28 Şubat`ta Türkiye iki büyük ekonomik krizini yaşadı. Aşağı yukarı gayri safi milli hasılamızın önceki yıllarla mukayese edildiğinde yarıya yakınını kaybetmişti o dönemde. Tabii bunun ardından Türkiye`deki bankacılık sistemi ortaya çıktı. Batan bankalar, hortumlanan bankalar ve bu bankaların yönetim kurullarında 28 Şubat`ın `Aman irtica geliyor` diye bağıran generallerinin yönetim kurulu üyesi olarak çıktıklarını görüyorduk. 28 Şubat bu şekli ile bakıldığı zaman 27 Mayıs gibi, bir 12 Eylül gibi, hatta 12 Mart gibi bir darbe değildi. Çünkü diğer darbeler gibi bir yol izleme imkanı yoktu. Yani askerin direkt yönetime müdahale etme şansı yoktu."
Panele, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Tekirdağ AK Parti Milletvekilleri Mustafa Yel, Ayşe Doğan, Metin Akgün, NKÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek, KADEM İl Temsilcisi Zeynep Şentop Şahin ve davetliler katıldı.