Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) araştırmacıları Hazal Duran ve Nebi Miş, dünya örnekleri üzerinden seçim ittifaklarını değerlendirdikleri bir analiz kaleme aldı. İttifakların avantaj ve dezavantajlarının sıralandığı analizde, Türkiye açısından seçim ittifaklarının doğurabileceği sonuçlar bölümünde Başkanlık sistemine geçilmesi ile birlikte, siyasal sistemin iki blok etrafında şekilleneceği, partilerin bölünme motivasyonunun artabileceği, seçmenin küçük partilere oy verme konusunda kendisini daha rahat hissedebileceği belirtildi. Analizin, ?Seçim İttifaklarının Türkiye Siyasetinin Geleceğine Muhtemel Etkileri? bölümünde yer alan bazı saptamalar şöyle:
İki bloklu yapı
- Başkanlı siyasal sisteme dönüşme sonucu, parti sistemi iki partili bir yapıdan çok iki blok etrafında şekillenecektir.
- Partiler arasındaki ideolojik yakınlık ve uzaklık daha fazla gündeme gelebilir. İttifak yapacak partilerin ideolojik uyumu, ittifakın bileşenlerinin belirlenmesini, başarılı ya da başarısız olmasını etkileyecektir
- CHP-HDP ve İYİ Parti?nin ideolojileri ve seçmen tabanları arasında uyumsuzluk olduğundan bu partilerin ittifak yapmaları, yaptıklarında seçmen tabanlarını ellerinde tutmaları zor görünüyor.
- CHP?nin ittifak çalışmalarını seçimlere kadar üstü örtülü bir şekilde devam ettirmesi bekleniyor. HDP ile açıktan, belirli prosedür ve şartlara bağlı ittifak görüşmesi CHP?yi kendi ulusalcı ve Atatürkçü seçmenine karşı zor durumda bırakacaktır.
Bölünme riski
İttifak içindeki partilerin oyları yüzde 1?in altında olsa bile, ittifakın toplamda yüzde 10?u geçmesi durumunda barajı geçmiş sayılacağı hatırlatılan analizde bu uygulamanın ileride partilerin bölünme motivasyonunu artırabileceği saptaması yer alıyor. Oylarının ziyan olmayacağını düşünen seçmenlerin Cumhurbaşkanı?nın seçilmesinin zaten istikrarı sağlayacağı düşüncesiyle, milletvekilliği seçimlerinde küçük partilere oy vermek için kendilerini daha rahat hissedecekleri belirtiliyor. Analizde şunlar yer alıyor:
Küçük partilere şans
- Birbirlerine ideolojik olarak çok uzak ve programları farklı olan partiler bile sadece kağıt üzerinde ittifak yaparak az sayıda da olsa milletvekili çıkarmak için uğraşacaklardır.
- Seçim çevresi ile ilgili (dar ya da daraltılmış bölge) bir değişikliğe gidilmediği için, çok küçük oy oranına sahip partilerin büyük illerden milletvekili çıkarabilmeleri ihtimal dahilindedir.
- 2019 seçimlerinde olmasa bile, sonraki dönemlerde, hakim partiyi mümkün olduğu kadar aşağı çekmek için karşıt bütün partiler kağıt üzerinde ittifak yaparak, çok küçük marjinal partileri bile Meclis?e taşımaya çalışacaklardır. Kağıt üzerinde ittifak yapmanın küçük partiler açısından önemli bir maliyeti yoktur.
Taban barajı önerisi
- İttifak düzenlemesiyle parti sisteminin çok parçalı bir yapıya dönüşmesini engellemek için, düzenlemeye taban barajı eklenebilir. Taban barajından kastedilen, eğer bir parti herhangi bir ittifaka dahil olarak seçime giderse milletvekili çıkarabilmesi için tek başına en az yüzde 3 (yüzde 4 ya da 5 de olabilir) oy alması gerekir. Böylece Meclis?in çok parçalı bir parti sistemine doğru gitmesi önlenmiş olur.
- İttifaklar küçük partileri sistemde bazen kilit bir konuma taşıdığı için, bölünmüş parti sistemini daimi hale getirmektedir. Ya da küçük partilerin içinde yaşanan her çatışma, o partilerin de bölünmesini cesaretlendirir.
- Küçük partilerin ve onların seçmenlerinin oylarının sistemde önemli hale gelmesi, bu partilerin seçmenlerinin oy verme motivasyonu artırır. Seçim barajı bulunan ülkelerde, partiler bir platformda birleşerek seçime gittiğinde, seçmenler oylarının boşa gitmeyeceğini düşünerek oy vermeye yönelir.
SEÇİM SONRASI SORUN RİSKİ
SETA analizinde başkanlı bir siyasal sistemde seçim ittifaklarının en büyük dezavantajının seçim sonrası ile ilgili olduğu belirtiliyor. ?Seçim öncesi partiler arasında kurulan ittifakın, seçim sonrasını da içerecek şekilde bir protokole bağlanmaması halinde yönetim krizinin çıkması ihtimal dahilinde? değerlendirmesi yapılıyor.