Milli projelerde görev alacak "memleket sevdalıları" aranıyor

Milli projelerde görev alacak

Türkiye`nin son yıllarda başlattığı millileşme hamlesine destek için harekete geçen danışmanlık firması Mental İK`nın başlattığı "Milli Proje Milli İstihdam Programı", milli projelerde görev alacak insan kaynağına ulaşmayı amaçlıyor.

Türkiye`nin son yıllarda başlattığı millileşme hamlesine destek için harekete geçen danışmanlık firması Mental İK`nın başlattığı "Milli Proje Milli İstihdam Programı", milli projelerde görev alacak insan kaynağına ulaşmayı amaçlıyor.

Türkiye`nin son yıllarda başlattığı millileşme hamlesine destek için yola çıkan, insan kaynakları alanında faaliyet gösteren Mental İK, "Milli Proje Milli İstihdam" adıyla bir program başlattı.

Milli projelerde ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağını bir araya getirmeyi hedefleyen program, savunma sanayi, yerli otomobil, nükleer enerji, gen teknolojisi, finans teknolojileri, siber güvenlik, sağlık teknolojileri gibi alanlarda yürütülen çalışmalara katkıda bulunacak.

Başlangıcı 1 Ocak 2018`de yapılan program için 1 Mart 2018 tarihine kadar "www.milliprojemilliistihdam.com" sayfasından başvuru yapılabilecek. Programa sadece yurt içinden değil, yurt dışından da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları katılabilecek. İlgili meslek gruplarındaki lisans ve ön lisans öğrencileri veya mezunları, yüksek lisans ve doktora öğrencileri veya mezunları, ilgili alanlar ve sektörlerden uzman ve çalışanlar programa başvurabilecek.

Başvurular 2-30 Mart tarihlerinde değerlendirildikten sonra 9-20 Nisan`da dil ve yetenek sınavı, 24 Nisan-14 Mayıs tarihlerinde mülakatlar, haziran ve aralık ayları arasında da istihdam ve staj süreci olacak.

"Milli projelerde yer almak sevda işi"

"Milli Proje Milli İstihdam Programı"nın detaylarını muhabirine anlatan Mental İK Kurucusu Abdulkadir Karagöz, son 15 yılda Türkiye`de her alanda olduğu gibi milli projeler noktasında da ciddi adımlar atıldığına dikkati çekti.

Kendilerinin de insan kaynakları noktasında üzerlerine düşen bir vazifeleri olduğuna inandıklarını ve bunu bir "milli ödev" olarak gördüklerini belirten Karagöz, hedeflerini şöyle açıkladı:

"Bu projelerde çalışmayı, bu projeleri kendi kişisel bekası ve ülkemizin bekası için önemli gören, bunu milli ödev olarak gören arkadaşlarımızı bir platformda toplamayı hedefliyoruz. İnanıyoruz ki milli projelerde görev almak; sadece iş dünyasına yetkinliğiyle katkı sağlamak değil, bu aynı zamanda dert işi, sevda işi. O yüzden bu konuda dertlileri, sevdalıları, isteklileri, `Ben ülkem için ne yapabilirim?` diye düşünenleri bir araya toplamayı düşünüyoruz. Bu program, profesöründen en alt kademedeki işçisine kadar her alanda, `Benim de yapacak bir şeyim var, benim de söyleyecek bir şeyim var.` diyen arkadaşlarımızı bir araya getirmek iradesidir."

"Katılanlar, çalışmaları `milli ödev` olarak görmeli"

Karagöz, bu platforma katılanların, yapacakları çalışmaları "milli bir ödev" olarak görmesini istediklerinin de altını çizdi.

Programa ilişkin duyuruların yapılmasının ardından 38 yaşındaki bir engelli vatandaşın kendilerine mesaj gönderdiğini anlatan Karagöz, bu kişinin mesajında, "Ben 38 yaşındayım, engelimden dolayı askerlik vazifemi yerine getiremedim eğer uygun görürseniz milli projelerde temizlik işçisi olarak para almadan görev yapmak istiyorum. Yerine getiremediğim askerlik ödevimi ve vatan borcumu sizin oluşturmuş olduğunuz imkan sayesinde milli projelerde elimden geleni uygulamak istiyorum." dediğini aktardı.

Bu mesajın kendilerini çok duygulandırdığını ve amaçlarını da çok iyi özetlediğini belirten Karagöz, "Biz bunu hem temizlik işçisinden hem de alanında uzman kişilerden bekliyoruz. Nitelikli insan kaynağımızın, nitelikli iş gücümüzün fotoğrafını çekip bunu da milli projelere sunmak istiyoruz. İşte bizim istediğimiz bu. Eğer biz bu kardeşimiz, ağabeyimiz gibi böyle dostları, alanında uzman, aynı zamanda dertli kişileri bir araya getirebilirsek, bu projelere olan katkımızı da yerine getirmiş oluruz." diye konuştu.

"Anadolu`daki mucitlere ulaşmak istiyoruz"

Abdulkadir Karagöz, programın sadece üretim sürecini içermediğini, pazarlama ve işletmeden güvenlik ve temizliğe kadar pek çok alanı kapsadığını vurguladı.

Başvuruların 1 Mart`a kadar süreceğini hatırlatan Karagöz, bu süreçte adayların ön elemeden geçirileceğini, kategorilere ayrılarak birtakım yetkinlik sınavlarına tabi tutulacaklarını anlattı.

Karagöz, sınavları geçen adayların milli projelere yönlendirileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz biliyoruz ki Anadolu`da, örneğin Kırşehir`in Sanayi Mahallesi`nde eli tornavida tutan, adeta mucit diyebileceğimiz çok kaliteli ve yetenekli arkadaşlarımız var. Biz onlara da ulaşmak istiyoruz. Bu derdi taşıyan arkadaşlarımızı, eminiz ki milli projelerle buluşturduğumuz zaman, müthiş bir başarı hikayesi ortaya koyacaklar. Yurt dışında aldığı eğitim ve uluslararası tecrübesi bulunan adaylar da bizim başımızın tacı. Onları çok önemsiyor ve buraya bekliyoruz ama bunun yanı sıra topraklarımız özellikle müteşebbis yetiştirme noktasında çok mahir. Biz bu projeyle Anadolu`daki kardeşlerimize bir fırsat sunmak istiyoruz."

5 bin istihdam hedefi

Programı başlatırken milli bir görevi yerine getirdiklerini düşündüklerini, bu yüzden katılımcılardan herhangi bir bedel ödemesini de beklemediklerini vurgulayan Karagöz, katılımcıların tüm giderlerinin kendileri tarafından karşılanacağını söyledi.

Programa yeni başlanmış olmasına rağmen çok ciddi başvuru aldıklarına da değinen Karagöz, "Burada 5 bin istihdam gibi bir hedefimiz var. İnşallah bu istihdam hedefinin de üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu Milli İstihdam Seferberliği var. Bu sene hedef, 3,5 milyon civarında. Şirket olarak milli projelerle 5 bin kadarıyla destek olurken, öte yandan bu sene 20 bin harici istihdamla da bu seferberliğe katkı sağlamış olacağız." ifadelerini kullandı.

Program sayesinde ayrıca beyin göçünü tersine çevirmeyi amaçladıklarına işaret eden Karagöz, şöyle devam etti:

"Özellikle yurt dışına giden arkadaşlarımıza açık davet yapıyoruz: Gelin burada milli projelerimizde kendi ülkemize katkı sağlayalım. Bizim yetiştirdiğimiz insan kaynağı, maalesef ki bugün çok da yükselmemizi ve ilerlememizi istemeyen ülkelere hizmet etmek durumunda kalıyorlar. Halbuki bizim onlardan beklentimiz çok fazla. Yetişmiş insan kaynağımızla kendi öz sermayemizle kendi taşıdığımız değerlerle milli projelerimizi birleştirelim. Eğer platform eksikse buyurun platform. Eğer sermaye eksikse iş adamlarımız sermayesini ve girişimini ortaya koymuş, eğer irade eksikse yöneticilerimiz, Cumhurbaşkanımız iradesini ortaya koymuş. Dolayısıyla bunu üretime döndürmeyi hedefliyoruz."

Dünyanın en iyi firmalarında çalışan Türklere "Artık vakit tamam" mesajı vermeyi istediklerini dile getiren Karagöz, hem yurt içi hem de yurt dışında çalışan yetenekli ve eğitimli bireylere "konforlu alanlarından çıkma" çağrısı yaptı.

Karagöz, son yıllarda özellikle Avrupa`da yayılan İslamofobi nedeniyle bunalan ve "Ben artık ülkem için, bayrağım için bir şeyler yapmak istiyorum." diyen çok fazla uzman olduğunu belirterek, "Biz diyoruz ki işte sizi davet ediyoruz. Buyurun tanışalım, görüşelim, sizlere fırsatlar sunuyor olacağız." diye konuştu.

"Öz değerlere dönmeliyiz"

Bugün Kabe`ye nasıl daha fazla hacı gelebileceğine yönelik genişletme çalışmalarının danışmanlığının, adı "Mc" ile başlayan global bir şirket tarafından yapıldığının altını çizen Karagöz, "Düşünün ki Harem-i Şerif`e, gayrimüslimin girmesinin yasak olduğu bir yerin ana projesini, ana üssünü biz adı `Mc` ile başlayan bir danışmanlık şirketine yaptırmak durumunda kalıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Öz değerlere, öz insan kaynağına ve öz firmalara dönmenin önemine değinen Karagöz, aksi durumda kredi derecelendirme kuruluşlarının da uyguladığı manipülasyonlara maruz kalma tehlikesi yaşanacağını vurguladı.

Dünyanın insan kaynakları alanındaki ilk 100 firması içerisinde Müslüman bir ülkeden tek bir firma olmadığına da işaret eden Karagöz, "Biz de diyoruz ki global anlamda 100 danışmanlık şirketi arasına gireceğiz. 12 ülkede projeler gerçekleştiriyoruz." dedi.

Mental İK Kurucusu Abdulkadir Karagöz, gençlere yönelik dil kursundan yetenek projelerine kadar pek çok çalışmaya imza attıklarını anlatarak, "Ben dertliyim, istekliyim, hevesliyim diyen genç arkadaşlarımıza diyoruz ki buyurun, yetenek yönetimi projelerimizde hep birlikte yetkinliklerimizi geliştirelim. Yetiştirelim, geliştirelim ki global rekabette bir iddia ortaya koyalım, imza ortaya koyalım. Bizim artık yerinde durma, yerinde sayma, bekleme lüksümüz yok. Memur zihniyetinden sıyrılıp, damarlarımızda taşıdığımız enerjiyi, müteşebbis kabiliyeti ortaya dökmemiz gerekiyor. Bunun için genç arkadaşlara, uzmanlara fırsatlar sunmaya, işçi işveren, üniversite, sanayi arasında köprü olmaya gayret ediyoruz." şeklinde konuştu.