Tarih: 25.10.2025 04:16

Nilüfer'de Arkeoloji Gündemi söyleşileri başladı

Facebook Twitter Linked-in

Nilüfer Belediyesi, tarih ve arkeoloji meraklılarını bir araya getirdiği "Arkeoloji Gündemi"nde Prof. Dr. Murat Türkteki'yi ağırladı. Erken Tunç Çağı ile ilgili bilgi veren Türkteki, Küllüoba Höyüğü'nde yaptıkları kazı çalışmalarından bahsetti.

Arkeoloji Buluşmaları Başlıyor

Nilüfer Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Arkeologlar Derneği Bursa Şubesi iş birliğiyle düzenlenen "Arkeoloji Gündemi" söyleşi serisi Pancar Deposu'nda başladı. Programın ilk konuğu Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki, "Mayalanan Hayat, Mayalanan Toplum: Küllüoba Verileri Üzerinden Batı Anadolu Erken Tunç Çağı'na Bakış" başlıklı sunum gerçekleştirdi.

Arkeologlar İçin Önemli Platform

Bu tür etkinliklerin arkeologlar için çok önemli ve anlamlı olduğunu belirten Prof. Dr. Türkteki, bu sayede hem kendi çalışmalarının sonuçlarının paylaşıldığını hem de eğitici bir programın gerçekleştirildiğini ifade etti. Etkinlikle toplumla bağ kurulabildiğine de dikkat çeken Türkteki, emeği geçenlere teşekkür etti.

Küllüoba Kazı Tarihçesi

Küllüoba kazı çalışmalarının 1996 yılında Prof. Dr. Turan Efe tarafından başlatıldığını hatırlatan Türkteki, kendisinin 2001 yılından itibaren kazılarda yer aldığını ve 2019'dan itibaren de kazı başkanı olarak görevi devraldığını açıkladı.

Erken Tunç Çağı'nın İzleri

Küllüoba Höyük'ün, Erken Tunç Çağı'nın tamamını temsil ettiğini vurgulayan Türkteki, Höyük'ün yaklaşık 7-8 hektarlık alana yayılmış olduğunu, ova seviyesinden yüksekliğinin 10 metreyi bulan yayvan, orta büyüklükte bir yerleşim olduğunu belirtti. Erken Tunç Çağı'nın temel özelliklerine de değinen Prof. Dr. Türkteki, bu dönemin en belirleyici unsurunun tarımsal yaşam tarzı ve kırsal üretim olduğunu söyledi. Tarımsal üretimi hızlandıran önemli bir keşfin sabanın kullanılması olduğunu aktaran Türkteki, bu dönemde dokumacılık ve metalurjinin öne çıktığını kaydetti.

Mimari ve Gömme Pratiği

Küllüoba'daki yapılardan da bahseden Türkteki, duvarları 3 metre yüksekliğe kadar korunmuş evler tespit edildiğini bildirdi. Türkteki, "Bu yapılar, birbirine bitişik, ortak duvarlı ve dikdörtgen planlı inşa edilmişti. En dikkat çekici durum ise bu yapıların yıkılmayıp, içlerine kırmızı toprak yığılarak tamamen gömülmüş olmasıydı. Gömme işlemi sırasında evin kapısı taşlarla örülmüş ve kapının boşluğunda oğlak kemikleri tespit edilmiştir. Bu bulgular, kurban eyleminin burada gerçekleştiğini göstermektedir" dedi.

2024 Yılı Keşfi: Küllüoba Ekmeği

En çarpıcı keşiflerinden birisinin geçtiğimiz sene ortaya çıkarılan Küllüoba ekmeği olduğunu belirten Türkteki, "Bir evin arka odasında, eşiğin hemen yanında, yakılmış bir halde bulunan ekmek, bütün halde karbonlaşmış olarak ele geçti ve nadir bir bulgu niteliği taşıyor. Yapılan analizler, ekmeğin yakılmadan önce gerçekten pişirildiğini gösterdi. Kesitine bakıldığında, ekmeğin ana bileşeninin gergin buğday olduğu ve az miktarda da olsa mercimek içerdiği anlaşıldı. Ekmeğin pişirildikten sonra koparıldığı, yakıldığı ve sonrasında kırmızı toprakla eşiğe gömüldüğü tespit edildi" açıklamasında bulundu.


Bursa,Nilüfer Belediyesi
belediye365.com


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —