TURAN YAZAN


(TDP) TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK NEDİR.?

Kısaca Toplum Destekli Polislik suç gerçekleşmeden önce gerekli önlemleri almayı hedefler ve bu hedefi gerçekleştirirken halk ile el ele vermeyi benimser.


Toplumun can ve mal güvenliğinin sağlanması, çağdaş devletlerin olmazsa olmaz ilkeleri arasında yer almakta ve devletlerin var olma nedenlerinin başında gelmektedir. İç güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi bakımından, kamu düzeninin korunması ve devamının sağlanması, toplumun emniyet içinde varlığını sürdürmesi yönüyle vazgeçilmezdir. Dünyadaki demokratik gelişmeler, insan odaklı hizmet sunma anlayışını güçlendirmiştir. Polisin faaliyetlerine yön veren toplumsal ihtiyaçlar ve taleplerdir.

 

Suç ve suçluluk toplumsal gündemi işgal eden konuların başında gelmektedir. Polisiye hizmetlerin, bu çerçevede genel güvenlik hizmetlerinin ve suçla mücadelenin sadece Polis hizmetleri eksenli değil, çok yönlü ve bütüncül bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

 

Toplum Destekli Polislik tanınmış bir çağdaş suç önleme yaklaşımı olarak görülmektedir. Toplum Destekli Polislik anlayışında suç önleme alanında suçun altında yatan nedenler belirlenmeye ve belirlenen nedenlere göre önlemler almaya çalışılır. Basit bir şekilde çağrılara cevap vermeyi beklemek, soruşturmalar gerçekleştirmek, tutuklamak ve sorgulamaya yardım etmek yerine Toplum Destekli Polislik,  suç oluşmadan önce pozisyon almaya ve önlemeye çalışır.

 

Kısaca Toplum Destekli Polislik suç gerçekleşmeden önce gerekli önlemleri almayı hedefler ve bu hedefi gerçekleştirirken halk ile el ele vermeyi benimser.

 

 TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK YAKLAŞIMI 

 

Toplum Destekli Polislik (TDP), " Toplum(un) Polisliği" kavramının karşılığı olarak kullanılmaktadır. Kavram, toplum odaklı Polislik olarak da ele alınabilmektedir. Ancak yerleşik bir tanımlama ve benimsenmiş bir kavram olarak daha çok Toplum Destekli Polislik tercih edilmektedir. 

 

Gelişmiş ülkelerde, geçmiş yirmi beş sene veya daha fazlasında "Toplum" (Cemiyet) anlayışı; sağlık hizmeti, sosyal hizmetler, iskan politikaları, çevre planlaması ve Polislik gibi sosyal politikanın muhtelif safhalarında gittikçe artan bir önem kazanmıştır. Toplum içindeki bireylere daha yakın hizmet sunma fikri, toplumdan uzak ve bireye odaklanmayan hizmet anlayışına, geniş çaplı ve topluma yönelmeyen hizmet yaklaşımına ve kamu hizmeti sunan bürokratik teşkilatlara bir tepki olarak görülebilir. 

 

Bu anlayışın bir parçası olarak Toplum Destekli Polislik kavramının ABD ve Kanada kaynaklı olduğu bilinmektedir.b Bugün, TDP bir çok dünya ülkesinde uygulamaya konulmuştur. Özellikle ABD, Kanada, İngiltere, Japonya ve İspanya gibi ülkelerde, TDP çok yönlü bir kavram olarak ele alınmakta ve polisiye hizmetlerin tamamını kapsayan bir anlayış olarak ortaya çıkmaktadır. 

 

Toplum Polisliği, manası itibariyle açıklanması zor bir kavramdır. Günümüzde bu temel terminoloji altında yürütülen Polislik projelerinin çok çeşitli ve sınır tanımaz olmaları bunun en bariz delilidir. O halde net bir tanım vermeye çalışmak tavsiye edilmez. Diğer taraftan, sadece uygulamalı kaynaklara dayalı bir yaklaşım, Toplum Polisliği fikri ve onun geleneksel Polis rolü üzerindeki etkileri hakkında yeterli kavrayışı sunmakta başarısız olabilir. Bu sebeple, Toplum Polisliğinin manasının ne olduğu hakkında bazı sonuçlara ulaşmak ve bu kavrama ilişkin gelecekte yapılacak tartışmalara zemin hazırlamak bakımından kavramın genel çerçevesine dayalı bir analiz en faydalı bir yol olarak görünmektedir. 

 

ABD` de halen devam eden yapısıyla Şerif uygulaması, İngiltere` de mahallelerde oluşturulan TDP hizmet birimleri, Japonya` da halka hizmet götürme felsefesinden hareketle oluşturulan Polis Başvuru noktaları (Koban Sistemi), Belçika`da  yerleşim  bölgelerine  göre oluşturulup görev alanları taksim edilen  TD-P` ler, son yıllarda TDP uygulamasının alanının gitgide daha da geliştiğini göstermektedir.

 

TDP hizmet birimleri, yaptırım uygulayan bir anlayışla değil önleyici hizmet mekanizması oluşturma ve sosyal hizmet sunma anlayışı ile işlev göstermektedir. Polis, kentlerde en küçük yerleşim alanlarına rehberlik etmek zorundadır. Bundan dolayı da bu yerleşim birimlerine sosyal bakımdan uyum sağlamak ve burada yaşayanların hallerinden anlamak zorundadır. Bunların hepsi, suçluluğu kontrol altına almak ve suçu proaktif toplum yoluyla azaltmak için yapılması gereken çalışmalardır. 

 

Önemli bir özellik de, Polisin huzur bozucu problemleri veya mahalleleri tespit eden ve böylece " Meydana gelen olay  sonrası harekete geçen (reaktif yaklaşım)" dan ziyade "Olay meydana gelmeden önce harekete geçen (proaktif yaklaşım)" bir şekilde müdahale ederek problemin büyümesini engelleyebileceği suç analizi yaklaşımıdır. 

Saygılarımla,

Turan YAZAN