NEBAHAT ÜNAL


SORUN KADIN OLMAKMI

Hatırlıyorum da 70 lerin sonu falan her gün haberlerde sokak ortasında işlenen cinayetler le doluydu


O zaman çok anlamsız bir çatışmanın içindeydi gençler. Belli ki yanlış empoze edilen ideolojinin esiri olmuşlardı.

Günümüze baktığımızda belki yıllarca aynı yastığa baş koymuş eşlerden güçlü olanı yani erkeği hunharca eşini öldürüyor.

Ya da çok güzel latifelerle sevgili olanlar. Neden bu anlamsız gözü dönmüş lük. Hele çocukların gözü önünde öldürülen anneler. Acaba yasalar mı caydırıcı değil, yoksa hakikaten biz bizden mi çıktık. Böyle bir şiddet olamaz.

Boşanmak isteyen eşler acaba neden boşanıyor. Madem güzel bir geçim varsa neden bu yolu tercih ediliyor. Demek ki iki kişiden birin de sıkıntı var. Değerli okurlarım sosyal hayatta o kadar değişik hikâyeler görüyoruz ki içler acısı. Bunların en başında ekonomik sorunlar, stresli iş hayatı ve aile sorunları geliyor.

Aslında çoğu bana göre şükürsüzlük, özenti ve kanaat etmemeden kaynaklanıyor. Zaten saygı sevgi kalmadıysa eğer çok ta tartışmamak lazım.

Saygının olmadığı yerde hepsi bitiyor. Buram buram bazı çirkef diziler programlar bu toplumu ziyadesiyle kötü anlamda etkiliyor. Öldürülen canlar, gencecik eşler arkadaşlar sevgililer yetim kalan çocuklar. Artık bitmeli. Yasaların bu konuda daha caydırıcı ve ağır olması lazım. Kadına şiddet her gun haberlerde seyredeceğimiz bir durum olmamalı. Sevgi saygı aile yaşantısıyla bütünleşir. Aile kavramı evlenirken iyi günde kötü günde kelimeleriyle başlıyor.

O zaman sadece sözde değil yaşantıda da destek vererek yürütmek lazım. Kadın hakları nı korumak öncelikle insan olarak hepimize düşer. Dinimizde bile kadının yerini her zaman ayrı tutmuşlardır. Anne kelimesiyle ne kadar kutsal olduğunu belirtmişler ve cenneti annelerle alakalandırmışlardır. Kadınlara şiddeti bir kez daha lanetliyor başka canlar yanmasın ümidiyle bir an önce kanunlarımızın daha caydırıcı olmasını temenni ediyorum. Nebehet ÜNAL